29 Haziran 2011 Çarşamba

Hoşgeliş yazısı....

Başka yerlerden beni arayıp bulan misafirime...

HOŞGELDİN....



Ben kendime gelip yetişkinliğe adım attığımdan beri kızıyordum anneme.

Ben kendime gelip yetişkinliğe adım attığımdan beri kızıyordum anneme.




(Bu yazının devamını daha sonra yazacağım... İsterdim ama başka alemlere gittim geldim...)


Sevgili Güllük - Ah muhsin ünlü..

insanlar sabahları uyanırlar. güneş sabahları doğar. insanlar işe giderler. ayakkabı giyerler. bazen laciverd, bazen siyah, bazen beyaz arabalara binerler. bazen de kahverengi ayakkabı giyerler. hava vardır. su vardır. bazen yağmur ya da kar yağar. kış vardır. kışın hava erken kararır. evlere gidilir. çorba içilir. şeftali yenir. insanlar pazen ya da başka kumaşlardan dikilmiş pijamalardan giyerler. pikniğe gidilir. at vardır. en çok kahverengi ya da ona yakın renklerde atlar olur. bazen taksi tutulur. kuşlar havada uçar. yer vardır. ona basılır. yaz olunca denize girilir. balıklar yüzerler. yeşil vardır.
ah muhsin ünlü




11 Haziran 2011 Cumartesi

Şimdi...............

Ben biliyorum hala özlüyorsun beni.. Belki yaşanacak çok aşkımız vardı ellerimizde... Ama kocaman bir YOK'uz şimdi... Şimdi nerdesin kimbilir.. Bu gece sana uyuyacağım...

10 Haziran 2011 Cuma

Sonradan akla gelenler...

En çok şizofrenik hallerini geç fark edişime gülüyorum... Şimdi nasılda karşımda öylece hayret edici derecede beni kandırmışlığının komikliği duruyor...