27 Mart 2013 Çarşamba

Aldatmak

Şimdi burada duygularımı tarif etmek imkansız gibi bir şey.. Ellerim üşüdüğü için daha yazamıyorum bile... Bugün bi çok şey oldu. Bugün bir tek şey oldu. Ben ne hissettim bilmiyorum..
 Bir adam karısını aldatmak üzere başka  bir kadını öpme hamlesinde bulundu. Ben bunların hepsini gördüm. Kadın yapma dedi. Adam 'şşşşş! bir şey yok dedi. O an iç güdülerine yenilip kadının güzelliğine ve hülyalı, derin gözlerine takılmıştı. Üstelik uzun zamandır tanıyordu onu ama bugün bir başkaydı. "Gel" dedi öpmeden önce. "Benimle daha özel bir yerde buluş.. Yeter ki bana güven. Baş başa olalım..." Ne kadar güvenebilirdi ki kadın. "Ne yapmak istiyorsun benimle sen." dedi kadın. "Bilmiyorum. Şu an neyse o güzel, çok güzel işte" dedi adam.... Kadın anlıyordu, Farkındaydı. Adam evliydi. Ve sabırsızdı. Belki de çok sabretmişti ve bugün tamam demişti... Bugün öpeceğim... Bu kadın yeni heyecan yeni tat... Sadece şimdi... "Benimle buluş özel bir yerde" dedi. Kadın "olmaz" dedi. "Seni korkutuyor muyum" diye sorma gereği duydu adam. Kadın çekinmedi "evet" dedi.. Adam tedirgindi ve sabırsız.. Çok istiyordu kadını.. Sadece istiyordu. Aşık değildi. Ama büyüsüne kapılmıştı.. Libidosuna hakim olamıyordu. Çok engel vardı öpmemesi için. Çok yasak vardı. Ama o heyecan arıyordu. Yıllar olmuştu başka bir kadını öpmeyeli. Evlilik ona göre değildi. Bunu evlenince anlamıştı. Ama her şey çok geçti. Çok geçmişti başka bir kadın öpmeyeli. Kapılar kilitliydi. Dışarıda çok insan vardı. Ama o şimdi diyordu. Sadece şimdi... Kadının gülüşünden çok gözlerine takılı kalmıştı adam. Ya öpecek ye ölecekti sanki. "Gidecek misin." dedi. "Evet az sonra gideceğim" dedi kadın.. "Gitme" dedi adam. Tuttu ellerinden kaldırdı kadını... Sadece sarılmak ister gibi yaptı.. Sarıldı. "Sen de sarıl" dedi. Kadın da sarılmak zorunda hissetti kendini. Adam çok sıkı sarılmıştı. Sonra kadının yüzünü kendi yüzüne çevirdi. "Gitme" dedi... Daha da yaklaştı. Daha da yaklaştı. Nefes ötesi kadar yaklaştı ki, kadının yüzünü çevirmesi ile adamın dudakları kadının yanaklarını öpmek zorunda kaldı. Adam hamle yapmıştı bir kere. "Yapma" dedi kadın. "şşşş! birşey yok." dedi adam ve dudaklarına yapıştı kadının. Kadın ağzını açmadı. Adam ağzını açtı. Dudaklarını yakaladı. Kadına şimşek çakılmış gibiydi. Ani bir hamle ile hopladı. "Hayırrrr!" dedi. "Bunu yapma, yapmamalıyız. Bu olmaz....." Çok şaşkındı. Adamın ilgisinin farkında ama cesaretinin varacağı noktayı bilmekten yoksundu. Eliyle adamın ağzını tuttu. "Hayır" dedi. "Bunu yapma.."  Elinden kurtuldu adamın. Yakın bir noktaya hemen oturdu. Adam da şok olmuştu aslında. O da ani ve geri dönülmez bir pişmanlık içerisinde "Ne yaptım ben?" dedi içinden. Kendine hakim olamadığı ve yanlış yaptığı gerçeğini o an fark etti. "Özür dilerim. Çok özür dilerim." dedi.  Kızarmıştı. "Kızma ne olur. Gerçekten çok özür dilerim. Yanlış yaptım." dedi. Kadın açıklama yaptı. "Sen evlisin. Benimde sorumluluklarım var. Olmaz." "Sadece bir anlık, daha ilerisi olmaz." dedi adam. "İşte daha ileriye gitmesin diye Lütfen bunu yapma." dedi kadın. Adam üzgündü. Gerçekten utanmıştı. Kadını da kaybetmişti. Kadın o an suratına çakmak yerine adama dokundu. "Üzülme bir daha olmasın yeter." dedi... "Asla" dedi adam.."bir daha olmayacak" Bunun ardından onlarca şey söyledi... Özür mahiyetinde. Utandığını söyledi. Yüzüme bakma dedi. Aramızda kalsın ama yine de görüşelim dedi. Kadın titriyordu. Belli etmedi. Gülümsedi.. Kendine iyi bak yine görüşeceğiz dedi. Sadece daha fazla utandırmak istememişti. Kadın gitmiş adam kalmıştı. Adam aylarca unutamayacaktı yılların güvenini bir çırpıda kaybettiğini....

Özgür Ruh

Kopyalayarak çoğalmaz ki tendeki özgür ruh....

6 Mart 2013 Çarşamba

Cem Adrian'a

Aslında bu satırları Cem Adrian'a yazacaktım ama kendimi hazır hissetmedim. Hatta bu yazıya başladım büyük konsantre olmuş bir halde fakat birilerinin mız mız beni meşgul etmesi üzerine konsantrem de bozuldu. Oysa ki Cem şu an "Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak, uyumak istiyorum" diyor. Üşüyorum ben bu adam söyleyince. Özellikle son 2 albümünde. Kayıp Çocuk Masalları ve Siyah bir veda öpücüğü. Cem ve kayıp çocuklarıyla kayıp melekleri beni öldürüyor. Buz gibi morga kalkıyor cesedim ve ruhum sırılsıklam oluyor. Kayıp benliğimi bulmak istiyorum onu dinlerken. Çok üşüyorum diyebilmek istiyorum Cem'e. Beni tir tir titretiyorsun. Söküp defalarca dikiyorsun o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı... Bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü durup da izletiyorsun o sesinle. Sadece sevmek isteyişimi sızlatarak veriyor, yüzüme vuruyorsun... Hep bir şey eksik, hep bir şeyler yarım geliyor seni dinleyince. Kaybetmiş şehirde tek kayıp benmişim gibi... İsimsiz cümleler geliyor seni dinlerken dudaklarıma. Bir meleğin ellerindeki ölümü senin sesinde gerçekleşiyor. Öyle beyaz, öyle siyah, öyle maviyim ki seninle. Öyle güzel öyle masumdum ki ben. Öyle siyahlar giyip ölüyordum ki seninle. Öyle yanıyor öyle yanlışa düşüyorum ki... Öyle çocuktum ki, boğazıma kadar iplerle sıkıp öldürdüğün. Öyle kirliydim ki, topuklarıma kadar sadece seninle doluydum.... Uyumak istiyorum sen gibi. Hep uyumak. Meleklere teslim edip ruhumu, sadece bir gece göçüp gitmek, seni bulmak, şarkılarını içmek, sonsuzluğun şairi olmak istiyorum. Yazdıklarımı dönüp okumayacak kadar harika yazan bir kadın olarak sokulmak istiyorum ruhuna. Beni anlayan adamı anlamak istiyorum. Meleklerini tanımak. Meleklerimi onlarla tanıştırmak istiyorum. Karanlığa dokunabilmek istiyorum seninle. Kimsesiz çocuklarımızı, kayıplarımızı bulmak istiyorum. Dolu dolu şiir kusmak istiyorum senin kaleminle... BENİM RUHUMLA TANIŞMANI İSTİYORUM.
SADECE BİR RÜYA KADAR KISA OLSA BİLE....