30 Eylül 2012 Pazar

Hakimiyeti tek kişide kaybetmek

Bazen Dünya'ya hakim olduğunu hissederken, bazen de bir kişi karşısında ne yaparsan yap çaresiz olduğunu hissedersin. Görünmeyen duvarlar o kişiye bir yerden sonra yaklaşmana izin vermez. Onun hayatın hakkında her şeyi söyleyebilme gücüne ne zamandan beri bu kadar izin verdiğini düşünür şaşarsın. Hayatın seni ne zaman bu hale getirdiğini, nasıl olur da tek bir kişiye karşı bu kadar çaresiz bırakabildiğini düşünür de şaşarsın. Bir adımdan ileri gidemediğin duvarların önünde durur bakarsın hayatına. Hangi hisleri duyduğunu dinlersin. Kendine kulak verirsin ve sorular sorarsın benliğine. Kaydedilmiş aşamaları gözden geçirirsin. Zihninin derinliklerine iner bir yerde suçlu bir 'kişi' veya 'anı' bulmaya çalışırsın. Geçtiğin her yolda kolladığın ve sakladığın bir bölme vardır elbet. Ulaşamadığın bir kaç suç, belkide sadece bir kaç kuruntudan ibaret olan şeyler. Sonuçta her aşamayı değerlendirirken ve bir suç ararken en çok da kendini rahatsız edersin. İçini kemiren böceği bir kenara atmadıkça suçlu aramaya hep devam edersin... Dilinin ucunda çıkmış bir yara gibidir o. Oynamaya devam ettikçe asla kapanmayan, ama oynamadan da durulmayan.. Bir yerden sonra ya vazgeçer ya da hep aynı yerden bakarak gidersin...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder