19 Aralık 2010 Pazar

Gözü kapalı yazılan duygu bulantısı notları....

Yıllar geçecek ve karşılaşacakmıydık o ıssız adam filminin son sahnesi gibi...
Gerçekten acıtıyormuş değilmi. Galiba sadece şarkılarda. Ama genede acıtıyor işte.
Katmer katmer büyüttük içimizdekileri.Katmer katmer ihanetleri. Tek suçlu onlarda değildi elbette.
Masumiyetin de bir belgesi yoktu sonuçta.
Yapılan rollerin ne kadarı gerçeğe yakındı,ne kadarının balkonundan sahte yüzler sarkıyordu.
Bitmeyen geceleri avuçluyor,gün ışıklarını gösterene kadar sayfamızı noktalarla dolduruyorduk.
Çok yakından geliyordu bizi anlatan şarkıların,yine bizi haykıran sözleri...
Bağrına bas beni...
Öyle diyordu işte....
Can yakan bir kalabalık yoktu.
Can yakan boşluklar ise hiç bitmemişti.
Deniz kokan şarkılar çalındı kulağımıza...
Benden başka,senden başka,bizden başka kimse anlamadı be sevgili...
Yapılan yanlışların bir telafisi varmıydı. Yaşartılan gözlerin.
Büyüdükçe hiç benzemek istemediğimiz katı babalarımıza, hep salya sümük ağlamaklı bulduğumuz duygusal annelerimize mi benziyorduk yoksa?
Boynu büküklere gülüp kendi eğriliğini göremeyen zavallılar.
Kimsenin okumadığı yazılara bir haykırış bestelerdik biz.. sevgi dolu.. Hissizlik dolu... BoŞLuk dolu....
Nöbet geçiriyorum gene. İmdadıma yetişme azrail... Sen ölüm meleğisin ..Melek deyip geçmemeyi öğrettin sen bize... Melek deme....'o da can yakar' hatta 'can alır'......

Sorma dedi ses... Nöbetlerdeyim başım duman....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder