22 Mayıs 2011 Pazar

Nietzsche

Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı bir kayayı yontmaktadır.

Güneş onu yakıp kavurur.

O da Tanrıya yakarır, keşke güneş olsaydım diye.

"Ol" der Tanrı. İhtiyar taşçı birden güneş oluverir.

Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.

Bulut olmak ister ihtiyar taşçı.

"Ol" der Tanrı. Bulut olur.

Rüzgâr alır götürür bulutu, rüzgârın oyuncağı olur.

Rüzgâr olmak ister bu kez ihtiyar taşçı.

Ona da "Ol" der Tanrı.

Rüzgâr her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.

Her şey karşısında eğilir.

Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.

Oradan eser buradan eser, kaya bana mısın demez!

Tahmin ettiğiniz gibi, Tanrı kaya olmasına da izin verir ihtiyar taşçının.

Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...

İhtiyar taşçı çok zaman geçmez, sırtında bir acı ile uyanır...

Geriye dönüp baktığında, bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder