26 Ekim 2010 Salı

Asla okunmayacak satırlar....Büyük yazar,Küçük kız,Olgun kadın, Asil ruh..... Ya şimdi.!!!

Ah bu bedenin altında nasıl bir hayat taşıyordu küçük kız....

Kirpikleri ve nemlenen yüzü....

Sessizca alır laptopunu,daha önce hiç duymadığı bir müzik.... Melodisini kesitrmeye çalışırken yazar satırları....
Kaç göz görecekti bileklerine ulaşan parmaklarının yazdığı kelimeleri....
İlham perisi diye hitap etmişti kendine.... o yatağa yatıp gözlerini kapatmadan önce....
Sessiz şiirler yazmıştı nefesini unuttuğu kişilere....
Gözlerini tanımadığı bir evin duvarlarında açtığında nefesini başkasına emanet buldu....
Harici sorular sordu beyaz sayfalara benzettiği Aşk'lara.... Siz....ile başlayan.....!!!
-Siz hiç bana benzemiyorsunuz.....'u andırıyordu cümleden çıkan anlam....
Birileri uzakta, birileri yakında, birileri sadece ruhunu dinleyendi o nefeslerin....
Nasıl bir gün geçirmişti o beden....
Yaşamının hangi yılını yaşıyordu ve hicri takvimde yer varmıydı böyle bir tarihe....
Cevapsız sorular soruyordu gene....!!!!!!!!
Kimse duymuyordu da çığlık atıyordu kulakları patlatacak kadar şiddetli bir nefesle....
İnançdan bahsediyordu eskilerde kalan bir şarkının sözleri....
Yine yalancıydı akşam esintisi....
Güneşin ilk ışığıyla Temmuz sıcağına bırakacaktı yerini....
Geri dönüşü olmayan bir yoldan hep dönmüştü küçük kız....
Başaran tek kişiydi....
Büyük yazar,Küçük kız,Olgun kadın, Asil ruh.....
Ya şimdi.....????
Yıllardır kendine tabir ettiği 'stop lambasını göre göre adım atıyorsun' cümlesine yine ve yine uyacakmıydı yoksa geri adım ona doğrumu yaklaşıyordu....
Yemek kokusu,parfümün ışıltısı,cep telefonun eski ve parçalanmış sesi ve yaşlanmış ses tellerinin kullağında yansıması....
Hava-i fişekler patlatılıyor şerefime....
Şimdi gitmeliyim... Gökyüzü bugünün parçalanmışlığına, parçalamışlığıma inat benim için aydınlanıyor...
Müsadenizle demeyi çok isterdi o.... Ama gitti....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder